Kadınla Herşey

Tadı Nasıl Algılarız? Lezzet ve Tat Alma

Tadı Nasıl Algılarız? Lezzet ve Tat Alma

Tadı nasıl algılarız? Tat alma duygusu, insanın doğduğu ilk andan itibaren başlar. Yeni doğmuş bir bebek ilk defa anne sütünü tadar ve daha sonrasında da anne sütüne yakın tatta şeyler ister. İlerleyen aylara doğru battaniyesini ağzına aldığı görülür ki, bu onun farklı tatlara da duyarlı olduğunu gösterir. 3 Aydan sonra bebekler tuza da duyarlılık göstermeye başlarlar ve bu duyu zamanla gelişmeye devam eder.

İnsandaki tat alma duyusu zamanla gelişen ve insanın yaşamına göre şekillenen bir duyudur. Buna örnek olarak şunu gösterebiliriz; herkesin bir “anne yemeği” favorisi vardır. “En güzel sarmayı benim annem yapar”, “en güzel kıymalı böreği benim annem yapar”, “en güzel çorbayı benim annem yapar” gibi söylenegelen beğenilerdir bu favori seçimler. İşte bu durumun sebebi tat alma duyusunun zaman içinde yenilen şeylere göre gelişmesi ve ona göre olumlu ya da olumsuz tepkiler vermesidir.

Tadı Nasıl Algılarız ?

Tat alma insanda bulunan beş duyudan biridir.  Ağzımıza bir şey aldığımız zaman besindeki moleküller dilimizde bulunan gırtlağımıza kadar uzanan tat tomurcukları sayesinde beynimize bir sinyal gönderir ve bu alınan besinin acı, tatlı, tuzlu, ekşi ya da kendimizce nasıl tanımladıysak öyle olduğunu bize iletir. Bu iletim, besinin tadıyla sınırlı olmamakla birlikte dilimizdeki tomurcuklara dokunan nesnenin yenilip, yenilmeyeceğini de bu sinyaller sayesinde algılarız. Tat tomurcuklarının sayısı insandan insana değişmektedir ve tat alma duyusunun etkinliği bu tomurcukların sayısına göre olmaktadır. İnsan yaşı ilerledikçe bu tomurcukların sayısı azalmaktadır.

Tadı Nasıl Algılarız?

Aslında sorulan bir “… tadı nasıl?” sorusunun karşılığı kişiden kişiye değişebilir. Birine bir içeceğin tadını sorduğunuzda yada şu yemeğin tadı nasıl diye yorum beklediğinizde bu aslında kişiselleşebilir bir cevapta olacaktır. Elbette insanlığın (kültürel etkiler ağır basar) ortak tatları da hemen hemen herkesçe kabullenilmiştir.

Tat Almanın Koku Alma ile İlişkisi

Bir çok insanın bildiği koku almayınca tat alınmaz klişesi yanlış bir bilgidir. Zira tat ve koku alma duyuları birbirinden bağımsız duyulardır. Fakat bu noktada aklınıza hemen küçükken annenizin verdiği, tadını sevmediğiniz şurubun gazabından kurtulmak için burnunuzu kapatarak içtiğiniz gelebilir. 🙂 Bu durum sizi yanıltmasın çünkü tat alma ile lezzet alma farklı şeylerdir. Lezzet insanın kendisine sunulan yemeğin ilk yanına geldiği anda burnuna gelen kokusundan, ortamın kendisine verdiği pozitif enerjiye kadar bir çok etkene dayanan bir etkendir. Koku bu etkenler arasında en önemlisidir. Bu nedenledir ki koku alınmadığı zaman tat alınmadığı zannedilir, fakat tat alınmaktadır fakat lezzet alınmamaktadır. Yani lezzet ve kokunun üst düzey ilişkisi insanları bu yanılgıya itmektedir diyebiliriz.

Kokuya olan duyarlılığın lezzetle ilişkisi günümüzde bazı otel menülerinde kendisini göstermektedir. Örnek verecek olursak, aşçı yaptığı yemekte olmayan bir tadı aroma parfümleriyle yemekte varmış gibi gösterebilmektedir. İnsanlar bu aroma parfümden lezzet olgusunu almaktadır. Hatta şöyle bir örnek de verebiliriz: son zamanlarda tereyağı fiyatlarındaki artış sonrasında bazı firmalar kelime oyunlarıyla insanlara uygun fiyata tereyağı lezzetini aromasal tatlarla yaşatmaya çalıştılar. Bu ürünlerde aldığımız tat tereyağı tadı olsa da yediğimizin tereyağı değil sağlığımıza zararlı yağlardan biri olduğunu unutmayalım.

Tat almanın bazı özelliklerinden yukarıda bahsettik. Lezzetin ana etken olarak beyine sinyal gönderdiği tat alma duyusu bir çok etkenle doğru orantılıdır. İçtiğiniz içeceğin kabı bile bu etkenlerden biridir. Örneğin bazı içecek firmaları kendi içeceğinin kabını diğerlerine göre farklı tasarımda yaparak lezzetinin insanların beyninde özel kodlanmasını hedefleyebiliyor. Bu da tat ve lezzetin bir çok etkenle bağdaştığını göstermektedir.  Hani bazen istemediğimiz bir durumla karşılaşınca deriz ya “ağzımın tadı kaçtı” diye, işte bu da insan psikolojisinin tat ve lezzet üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösterecek güzel bir örnektir.

Umuyoruz ki ağzınızın tadı hiç kaçmasın, sevdiğiniz o güzel yemekleri küçük çocukken oyundan vazgeçemeyip aç karnına eve gittiğinizdeki tat ve sevinçle, o lezzetle yiyebilesiniz.

Afiyetli günler dileriz.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Kaynak gösterilerek alıntılama yapılabilir. Kadinlahersey.com