Ramazanda Beslenme
İftar ve sahur menülerinde tok tutan besinlerin bulunması, oruç tutabilmeyi çok daha sağlıklı ve kolay bir hale getirebiliyor. Ramazanda glisemik indeksi düşük gıdalar tok tutuyor. Uzmanlar beyaz emek yerine kepekli ekmeği, meyve suları yerine ise meyvenin kendisinin tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
İftar ve sahur arasında da mutlaka ara öğün olmalı!
Uzmanlar, uzun günlerin yaşandığı ramazan ayında, uzun süre açlığa dayanabilmek için, iftar ve sahur arasında da mutlaka ara öğünlerin olması gerektiğini söylüyor. Uzun süre tokluk hissi sağlamak için, sindirimi ve emilimi uzun süren, gıdaların tüketilmesi çok daha sağlıklı oluyor.
Ramazan ayının gelmesi ile ‘acaba kilo alır mıyım?’, ‘düzenli ve sağlıklı nasıl beslenebilirim?’, ‘o kadar uzun süre nasıl aç kalacağım?’, ‘ne yemem gerekir ki açlık hissi yaşamayayım?’ gibi sorular da, kafaları meşgul etmeye başladı. Uzun süre açlıkla da kilo dengesinin korunabileceğinin altını çizen uzmanlar, ramazan boyunca tutulan oruç nedeniyle uzun süre aç kalınması metabolizmayı yavaşlattığını ve besinlerin yağ olarak depolanmasını kolaylaştırdığını belirtiyor. Oruçlu iken, dolayısıyla hareketlerimiz yavaşlar ve metabolizma hızımız düşer. Ancak sağlıklı beslenerek ve gün içerisinde belli egzersizler ve kısa süreli yürüyüşler ile bu olasılıkları yok etmek de yin kendi elimizde. Tabi sağlığımıza dikkat ederek!
Beyaz ekmek yerine, kepek ekmeği!
Sindirim ve emilim süresi uzun, tokluk hissi sağlayan kompleks karbonhidratlar (sebze, meyve, kuru baklagiller, tahıllar vb.) normal zamanda beslenmemiz için gerekli olduğu gibi, oruç zamanında uzun süre tokluk sağlamak ve kilo dengesini korumak için daha da büyük önem taşır. Beyaz ekmek yerine kepek, çavdar, tam buğday şeklinde olanlar tercih edilmeli.
Besinlerin glisemik indekslerie bakın!
Glesimik indeks; yenilen bir besinin kan şekerini yükseltme derecesini, glisemik yük ise içeriğindeki karbonhidrat miktarının oluşturduğu toplam şeker yüküdür. Kan şekerinin dengesinin ayarlanmasında bu kavramlar büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle besinleri satın alırken ve tüketirken, glisemik indeksi ve yükü yüksek olmayan, daha düşük değerlere sahip gıdaları tercih etmeliyiz.
Tuz ve yağı azaltın!
Susuzluğa neden olmaması ve kilo almamak için tuz ve yağ tüketimine dikkat edilmeli. Özellikle sahurda, tuzlu gıdalarla beslenmek, uzun yaz günlerinde tutulan oruç açısından oldukça güçlük yaratabilir.
Doymamış yağ tokluk hissi verir!
Yağlar bilindiği üzere, midenin daha geç boşalmasına yardımcı olur. Vücudunuzun yağ hücrelerinde saklanan leptini salgılamasına yardımcı olmak için, doymamış yağ içeren besinleri tüketmek çok daha iyi olacaktır. Aksi taktirde, az miktarda ya da hiç yağ almamakta kilo kontrolü ve tokluk sağlanması için yanlış bir davranış olacaktır. Doymuş yağlar ise, kolesterol ve kalp hastalıklarına yol açar ve doymamış yağlara göre daha sık acıkmamıza neden olurlar.
Protein ağırlıklı iftar ve sahur!
Protein, karbonhidrattan çok daha zor, yağdan daha kolay sindirilen ve uzun süre tokluk hissi veren bir besin grubudur. Bu nedenle başta kas sağlığı olmak üzere, vücut sistemleri sağlığı açısından da yeterli miktarda tüketilmelidir. Özellikle uzun yaz günlerine denk gelen ramazan ayı içerisinde, bu besin grubuyla iftar ve sahur sofralarınızı zenginleştirmeniz, çok daha sağlıklı olacaktır.
Yeşil sebze yiyin!
Lifli, mineral ve vitamin açısından zengin, olan sebze ve meyvelere, beslenmenizde mutlaka yer vermeye çalışın. Posa içeriği nedeniyle daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Meyve suları yerine meyvenin kendisini, özellikle de taze yaz meyvelerini tüketmeye çalışın. Sebzelerden özellile yeşil yapraklı olanlara beslenme listenizde yer verin.
KadınlaHerşey.com