Radyasyondan Korunma Yolları

“İnsan vücudu radyo anteni gibidir. Tuzlu kanımız vücudun her yerine ulaşabilen iletken bir maddedir. Hücre zarları bile elektrik akımını içeri iletebilir. Yani cep telefonu ile konuştuğumuzda, sinyalleri vücudun her yerine ulaşır. Elektrik akımı hücre zarına ulaştığında çok önemli kalsiyumu veya başka iyonları hücre zarından alabilir. Bu da hücrelerden sızıntılara sebep olur ki birçok biyolojik sorunun temelini oluşturur.”

Sürekli bir manyetik alan içinde yaşıyor, radyasyon tehlikesi ile karşı karşıya bir hayat sürüyoruz. Her an her yerde karşımıza çıkan elektronik aletler, beraberinde radyasyonu da getirerek, sağlığımız üzerinde adeta oyun oynuyor. Teknolojik gelişmeler hız kesmeden devam ederken, insanlık bir yandan da radyasyonun zararları ile baş etmenin yollarını arıyor. Bu tehlikenin farkında olan biri de Dr. Andrew Goldsworth.

Elektromanyetik Radyasyon Riski!

Dr. Andrew Goldsworth, elektromanyetiklerin vücudumuza nasıl işlediğini ve çeşitli hastalıklara nasıl sebep olduğunu açıklıyor. Aslında düşündüğümüzde, radyasyonun her an her yerde bizimle olduğunu görmek mümkün. Uzun telefon konuşmaları, bilgisayarlı iş ortamlarında çalışılan uzun saatler, veya alışveriş mağazalarında geçen vakitlerden sonra başınızın yoğun bir şekilde ağrıdığını fark etmişsinizdir. Bunlar kısa süreli etkilerdir. Asıl tehlikeli olan ise, radyasyonun vücudumuzda bırakacağı kalıcı zararlardır.

Şu ana kadar yapılan araştırmalarda elektromanyetik dalga yayan günlük kullanım cihazların DNA’ya etki eder derecesinde olmadığı ve kanser yapmadığı söylenmekte. En azından bunun için şu ana kadar net bir kanıt ortaya çıkmış değil. Peki sorun ne?

Sorun şu ki; cep telefonu, mikrodalga fırınlar ve wifi vericisi gibi dalga yayan cihazların erkeklerde kısırlığa sebep olduğu en azından bu gün bilimle kesinlik kazandı. Erkeklerde üreme hücresi düşüklüğü ve kalitesi, yapılan deneylerin sonuçları olarak karşımızda. Ve daha bu bir başlangıç. Bu gün bilimin araştırma yeteneği ile bundan 10 yıl, 20 yıl sonra araştırma argümanları farklılaşacaktır. Bu gün radyasyon yada elektromanyetik dalgaların sadece DNA üzerinde yapılan hesaplarına göre “kanser riski” taşımayan sistemler, yarın bilimin farklı bakış açısıyla tekrar ele alındığında vücutta belki de fizyolojik değil ama psikolojik olarak kalıcı hasarlar ortaya çıkartılacaktır!

Bu gün şuna eminiz ki: Yapay dalga yayan hiç bir teknoloji %100 doğal değildir. Eğer elekromanyetik dalgaların doğal olduğunu düşünüyorsanız ve sadece geçici baş ağrısıyla yok olup gittiğine inanıyorsanız karar sizin. Bundan 10 yıl sonra bilimin “cep telefonu, tv, mikrodalga vb kanser yapmıyormuş ama kanser kadar tehlikeli beyinde pskiolojik olarak şu sorunları kronikleştiriyormuş…” tarzı yeni sonuçlarını öğrenirseniz, geçen 10 yılınızı düşünüp bu sonuçlara dahil olup olmadığınızı sorgularkan dua edin o gün için. Yahut aşağıda yer alan uyarılar gibi karşınıza çıkan uyarıları “lütfen” dikkate alın! En azından elinizden geleni yapın.

Elektromanyetik Radyasyondan Nasıl Korunabiliriz?

Özellikle elektromanyetik radyasyonla geçirilen her gün bir risk oluşturmaktadır. Ancak hayatınızda ve günlük yaşamınızda birkaç davranışınızı değiştirerek, sizlerle paylaşacağımız öneriler ve korunma yollarını hayatınızda uygulamaya geçirerek, radyasyon tehlikesini biraz olsun başınızdan savabilirsiniz. Kısaca;

• Aloe Vera, İngiliz sarmaşığı ve Benjamin bitkisi radyasyonu emer. Ev ve iş yerlerinde bu bitkilerden bulundurmalısınız. Özellikle çalışma masanızın yakınına koyabilirsiniz. Bu çok basit. Sadece bir 20 liranıza mal olacaktır.
• Elektrikli cihazları, sadece uzaktan kumanda ile kapatmakla kalmayın. Prizden fişlerini de çıkarın. Bu gereksiz elektromanyetik yayımını engelleyecektir.
• Özellikle yatağınız gibi, oturduğunuz koltuklarınızda da uzun saatler geçirirsiniz. Bu nedenle bu gibi eşyalarınızın konumunu belirlerken, manyetik alandan uzak olmasına özen göstermelisiniz. Uyduğunuz odada cep telefonu veya bilgisayar gibi radyasyon yayan araçları bulundurmayın.
• Özellikle seyir halindeyken ve gerekmedikçe cep telefonlarınızı kapalı tutmaya özen gösterin. Seyir halinde telefon sinyalleri olduğundan daha yüksektir.
• Cep telefonlarınızı vücudunuzdan olabildiğince uzakta taşıyın. Cebinize koymanız gerekiyorsa da tuş takımı yönü dışarıya doğru olmalı. Böylece dalgalar vücudunuza girmemiş olur.
• Masa ve başucu lambalarınızda tasarruflu ampul kullanımından kaçının. Çünkü tasarruf lambaları açık konumda iken, hem manyetik hem de elektromanyetik dalga yayar.
• Birçok rahatsızlıkta, tıbbı görüntüleme yöntemleri uygulanır. Bu da vücudun yoğun bir şekilde radyasyona maruz kalmasına neden olur. Böyle bir durumda, taramadan yaklaşık 15 gün öncesinde yulaf ve şeker pancarı lapası yiyin (tabi bulabilirseniz bu zamanda). Bol bol sıvı alın ve yeşil çay tüketin. Vücudunuz antioksidan açısından zengin besinlere ihtiyaç duyacaktır.
• Yoğun çalışma saatlerinden sonra eve geldiğinizde mümkünse ılık bir duş alın. Ya da imkanınız varsa toprak ile temas edin. Bu, gün boyu vücudunuzda biriken elektrik yüklerinden kurtulmanızı sağlayacaktır.