Kemik Erimesi (Osteoporoz)
Daha çok kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, kemiğin içerisinde bulunan mineralleri, özellikle de kalsiyumu kaybetmesi ile zayıf, güçsüz ve kırılgan bir yapı haline gelmesine verilen isim olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla osteoporoz görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri ise, kadınların erkeklere oranla daha uzun süre yaşamaları, kemik gelişimi esnasında erkeklerdeki kemik kütlesi oranının kadınlardakine oranla daha fazla olması, erkeklik hormonu olan testosteronun kemikler üzerinde koruyucu bir özelliğe sahip olması ve kadınlarda menopoz döneminde kemik yıkımının artması olarak belirtilmektedir.
Kemik Erimesi Neden Olur? Osteoporoz Nedenleri Nelerdir?
Kemikler sürekli olarak yenilenir ve güçlenir. Öyle ki kolunuz ya da bacağınız kırıldığında, özellikle genç insanlarda, kemik çabucak kaynar ve hızlı bir şekilde iyileşme görülür. Çoğu insan 20’li yaşların başında, kendi kemik kütlesi doruğuna ulaşır. Ancak insanlar yaşlandıkça, kemik kütlesine ulaşma hızı da kaybolur.
Gençken alınan önlemler, yapılan egzersizler, sağlıklı beslenme vs. gibi etkenlere bağlı olarak, osteoporoz olasılığı da azalır. Ancak, kemik kütle seviyesi düşük olanlarda ve ilerleyen yaşa sahip insanlarda, osteoporoz çok daha kolay gelişmektedir.
Osteoporoz nedeni kesin olarak belirlenemese de, osteoporoz riskini artıran risk faktörleri daha nettir. Bunlar;
- İlerleyen yaş,
- Aile öyküsü,
- Sağlıksız yaşam tarzı seçimleri,
- Bazı ilaçlar.
Osteoporoz İçin Kimler Risk Altında?
Tepe kemik kütlesinin ulaşıldığı 30’ lu yaşlardan sonra bu hastalığın kişide görülme riski belirlenebilmektedir. Bu veriler her ne kadar kimde osteoporoz olabileceği riskini gösteriyor olsa da bu hastalığa etki edecek durumlar da bulunmaktadır. Bazıları kontrolünüze dayalı iken, bazı faktörler kontrolünüz dışıdır.
Kontrol edilemez risk faktörleri şunlardır;
- Kadınlarda menopoz dönemine girmiş olmak,
- Osteoporoz olan yakınlar, ailede birinin bu rahatsızlığı geçirmiş olması,
- Kadın olmak (özellikle Kafkas ve Asya kökenli),
- Yaşa bağlı kemik kütle seviyesinin düşmesi,
- Geçmişte ağır kazalar atlatmış, birden çok kırığı olmuş olanlar,
- Hipotiroidi ve Cushing hastalığı gibi hormonlarla ilgili tıbbi rahatsızlıklar,
- Osteopeni geçmişi,
- 50 yaşında ve üzerinde olmak.
- Eklem rahatsızlıkları,
- Erkeklerde testosteron seviyesinin düşük olması,
- Astım hastalığı,
- Bunama,
- Egzersiz ve spor alışkanlığının bulunmaması kişinin risk grubunda yer almasına neden olan durumlar olarak değerlendirilmektedir.
Kontrolünüz dahilinde olan risk faktörleri ise şunlardır;
- Aşırı alkol tüketimi,
- Aşırı miktarda, diyet kafein, protein ve sodyum kullanımı,
- Kalsiyum ve D vitamini eksikliği,
- Meyve ve sebzelerden alınan vitamin ve mineral eksikliği,
- Düzenli fiziksel aktivite eksikliği
- Antikonvülzanlar ve glukokortikoid dahil olmak üzere bazı ilaçların uzun süreli kullanımı,
- Sigara / tütün kullanımı.
Bireysel kaygılarınız ve osteoporoz hakkında, diğer ve olası risk faktörleri konusunda doktorunuzla konuşun. Onlar, eğer mümkünse, herhangi bir ilaç belirlemenize yardımcı olabilir. Doktorunuzun tavsiyesi olmadan tedavi amaçlı herhangi bir ilaç almayın.
Kemik Erimesi / Osteoporoz Belirtileri Nelerdir?
Durum sıklıkla belirti göstermez. Doktorlar osteoporozu, ‘sessiz hastalık’ olarak adlandırmaktadır. Kemik erimesi hastalığı başlangıç safhasında kişide fazla bir şikayet oluşturmamaktadır. Ancak hastalık ilerledikçe;
- Bel ve sırt ağrısı,
- Omurgada oluşan kırıklıklar,
- Boyda kısalma,
- Kaburga ve kalça kemiklerinde kırılmalar,
- Sırt kamburlaşması ve omuzlarda yuvarlaklaşma
bu hastalıkta görülen şikayetler arasında yer almaktadır.
Kemik Erimesi / Osteoporoz Nasıl Teşhis Edilir?
Eğer osteoporoz riski altında iseniz veya kemik kırığı gibi bir problem yaşamışsanız, doktorunuz, bir kemik mineral yoğunluğu testi (BMD) önerebilir. Bir dual-enerji X-ray absorbsiyometri (DEXA) taraması en yaygın KMD testidir. X-ray benzeri bu ağrısız test, özellikle kalça ve omurgadaki kemik yoğunluğunu ölçer.
Bir DEXA taraması, doktorunuzun kemik yoğunluğunuzu kontrol ederken, kemiklerinizin ne kadar güçlü olduğunu da belirlemesine yardımcı olabilir. Bu da, tedavilerin gerekli olup olmadığını teyit edebilir.
Osteoporoz Nasıl Tedavi Edilir? Kemik Erimesi Tedavisi;
Kemik kütlesi ve iskelet yapısı genellikle değiştirilemez. Osteoporoz tedavileri, kişinin mevcut kemik kütlesi seviyesini korumaya odaklanır. Bu rahatsızlığı tedavi etmek için çeşitli tıbbi uzmanlar birlikte çalışabilir. Bunlar bir endokrinolog ve ortopedik uzman olabilir.
Osteoporoz tedavisi arasında şunlar bulunmaktadır;
İlaçlar; Östrojen üretiminde bir düşüş kemik kaybına yol açabilir; bu nedenle doktorlar, kadınlar için östrojen replasman tedavisi için ilaçlar reçete edebilir. Bu, genellikle menopoz sonrası oluşur. Selektif östrojen reseptör modülatörleri (SERM’ler) benzer başka bir tedavi vardır.
Kemik kaybını önleyebilir diğer ilaçlar, kalsitonin ve alendronat gibi bisfosfonatları içerir. Bu ilaçlar kemik bakımı için, uzmanlar tarafından tevsiye edilmektedir.
Kemik Erimesi Nasıl Önlenir?
Osteoporoz hastalığı sadece ilaç kullanımı ile geçirilebilecek bir hastalık değildir. Bu hastalığın tedavisi esnasında kişinin yaşam biçiminde ciddi değişiklikler yapması gerekmektedir. Özellikle;
- Fiziksel aktivitelerin artırılması ve spora başlanması,
- Hastalığa uyumlu olarak kalsiyum açısından zengin bir beslenme programının uygulanması,
- D vitamini alımına özen gösterilmesi ve hatta mecbur kalınırsa bunun için ilaç tüketilmesi,
- Kişinin hareketlerine daha fazla dikkat ederek düşmelere karşı dikkatli olması
- Gün boyunca en az 15 – 20 dakika gün ışığından faydalanılması da hastalık tedavisinde etkili olabilmektedir.
Bu sağlıklı adımlar ile kemiklerinizi çok daha kolay koruyabilirsiniz.
Yapılan son araştırmalarla birlikte bilim adamlarının kemik erimesinin önlenebilmesi için kemik oluşumunda faydalı olan bir aşı geliştirdikleri duyurulmuştur. Bu aşı dört yüz kadın üzerinde olumlu sonuç vermiş olsa da henüz kullanıma açılmamıştır.
Osteoporoz İçin Alternatif Tedaviler;
Bazı alternatif tedaviler ve terapiler osteoporoz için kullanılabilir. Bu tedavilerin etkinliğini gösteren bilimsel veya klinik bir kanıt yoktur. Ancak, birçok kişi bu tedavilerin başarılı olduğunu iddia ediyor.
Her zaman herhangi bir alternatif tıp ya da tedaviye başlamadan önce doktorunuza bunu bildiriniz. Bazı otlar ve şu anda aldığınız ilaçlar arasında etkileşimler olabilir. Doktorunuz ihtiyaçlarınıza en uygun genel bir tedavi planı koordine etmeniz için size yardımcı olabilir.
Aşağıdaki bölümlerde, kemik kaybını önlemek için kullanılan birkaç takviye yer almaktadır;
Osteoporoz / Kemik Erimesi Bitkisel Tedavi
Konuyla ilgili olarak daha bilimsel bir araştırma gerekli olsa da, bazı otlar ve takviyelerin, kemik erimesini azalttığına ya da potansiyel osteoporoz nedeniyle oluşan kemik kaybını durdurduğuna inanılmaktadır.
Kırmızı Yonca; Kırmızı yoncanın, östrojen benzeri bileşikler ihtiva ettiği düşünülmektedir. Doğal östrojen kemik korunmasına yardımcı olabilir. Bazı alternatif bakım uygulayıcıları osteoporoz tedavisinde bu otun kullanımını önerebilir.
Ancak, kırmızı yoncanın kemik kaybını yavaşlatan bir etkide olduğunu gösteren hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Eğer ek bir tedavi takviyesi olarak almayı düşünüyorsanız, doktorunuzu bu konuda bilgilendirin.
Soya; Soya sütü gibi ürünleri yapmak için kullanılan soya, izoflavon içerir. Bu madde, kemiklerin korunmasına yardımcıdır ve kemik kaybını durdurabilir östrojen benzeri bileşikler içerir. Bu genellikle östrojene bağlı meme kanseri riskini de arttırmaktadır. Eğer, osteoporoz için soya kullanmaka istiyorsanız, kullanımdan önce doktorunuzla konuşun.
Karayılan Otu; Karayılan otu yıllardır Kızılderili tıpta kullanılan bir bitkidir. Bu bitki, kemik kaybını önlemeye yardımcı olan fito (östrojen benzeri maddeler) içerir. 2008 yılında yapılan çalışmada karayılan otunun farelerde kemik oluşumunu teşvik ettiği saptandı. Ancak, osteoporozlu insanlarda tedavi amaçlı kullanımının faydalı olup olmadığını belirlemek için daha bilimsel araştırmalar ve sonuçlar gereklidir.
KadınlaHerşey.com