Kanser
Vücut hücrelerinin DNA’sının hasar görmesine bağlı olarak, hücrelerinin kontrol dışı ve normal olmayan bir şekilde aşırı büyümesi veya çoğalması sonucunda kanser oluşumu görülmektedir. Bütün gün vücudumuzda sürekli olarak DNA’ların mutasyona uğramasına rağmen immün sistemimizin sürekli olarak vücudumuzu taraması ve bu rahatsızlığı taşıyan hücreleri yok ettiği görülmektedir. Vücudumuzdaki yok edilen hücreler yerine sağlıklı vücut hücreleri bölünerek çoğalıp bu eksikliği giderebilmektedir.
Kanser Neden Olur?
Sağlıklı bir hücre, ömrü boyunca sadece belirli sayıda bölünebilmektedir. Sağlıklı hücre ne kadar ve ne zaman bölüneceğini bilebilmektedir. Ancak kanser taşıyan hücre ne zaman ne kadar bölüneceği konusundaki bilincini kaybettiğinden, kontrolsüz ve aşırı derecede bölünme gösterecektir.
Hastalıklı hücreler de bir araya gelerek ur (tümör) oluşmasına neden olmaktadır. Daha sonra bu tümörler başka dokulara da zarar vermeye başlamaktadır. Üstelik hastalıklı hücreler tümörden ayrılırsa başka dokularda da hastalık oluşumuna neden olabilmektedir.
Mutasyona uğramış hücrelerin hepsi hastalık oluşturur demek yanlıştır. Çünkü pek çok mutasyona uğramış hücre uzun süre vücutta barınmakta güçlük çekmektedir. Bunun nedenleri olarak yaşama sürelerinin kısa olabilmesi, tümör baskılayıcı genler tarafından durdurulabilmeleri ya da vücudun bağışıklık sistemi sayesinde kendiliğinden yok olmaları sayılmaktadır. Bu şekilde yok olarak vücutta kalıcı hasara neden olmayan mutasyonlu hücreler iyi huylu tümör olarak nitelendirilmektedir ve bu tümörlerde kanser oluşumu gözlenmemektedir.
Kötü huylu tümörler ise hastalığı taşımaktadır. Hastalık oluşumunda asıl etken hücrelerin bölünmesi esnasında yanlış DNA eşleşmesi sonucu hücrenin farklılaşmasıdır. Bu eşleşmenin hatalı olması üzerinde ise ilk etken olarak X ışınları, gama ışınları gibi iyonize edici ışınlara maruz kalmak gösterilmektedir.
İkinci olarak hastalık yapıcı olarak görülen kimyasal maddelerin tüketimi gösterilmektedir. Sigara dumanında yer alan kimyasal maddeler buna örnek olarak gösterilebilmektedir.
Üçüncü etken ise soya çekim olarak görülmektedir. Yani bazı ailelerde kalıtımsal olarak hastalığın yaşandığı görülmektedir.
Son olarak ise viral faktörler hastalık oluşumunda etkili olmaktadır. Kadınlarda en çok meme, rahim ve kalın bağırsak; erkeklerde ise en çok akciğer, prostat, mide ve kalın bağırsak kanseri görüldüğü yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.
Kimler Kanser Olabilir?
Kanser riskini artırdığı bilinen faktörler şunlardır:
Yaş; Kanser teşhisi çoğu zaman 65 veya daha yaşlı kişilere konur. Yaşlı yetişkinlerde daha sık olmakla birlikte, kanser sadece bir yetişkin hastalığı değildir. Kanser her yaşta teşhis edilebilir.
Alışkanlıklar; Bazı yaşam tarzı seçimlerinin kanser riskini artırdığı bilinmektedir. Sigara, güneşe aşırı maruz kalma veya sık güneş yanığı geçirme, günde birden fazla alkollü içki içme, obez olma ve güvensiz seks kansere neden olabilmektedir.
Aile öyküsü; Kanserlerin sadece küçük bir kısmı, kalıtsal duruma bağlıdır. Kanser ailenizde yaygın ise, mutasyonların bir nesilden diğerine geçiriliyor olması mümkündür. Eğer belirli kanser türleri riskini artırabilir mutasyonların kalıtsal olup olmadığını görmek için genetik test yaptırabilirsiniz.. Kalıtsal bir genetik mutasyona sahip olmanızda mutlaka kansersiniz anlamına gelmez, unutmayın!
Sağlık koşulları; Ülseratif kolit gibi bazı kronik sağlık koşulları, belirgin bazı kanserlerin gelişme riskini artırabilir. Bu gibi durumlarda doktorunuzla konuşun.
Sosyal çevre; Çevreniz, kanser riskini artırabilir zararlı kimyasallar içerebilir. Nereye giderseniz gidin, sigara dumanı ile karşılaşabilirsiniz ya da sigara içen biri ile yaşıyor olabilirsiniz. Bu gibi etkenler kanser riskini arttıracaktır.
Kanser Komplikasyonları;
Kanser, tedavisi de dahil olmak üzere birçok komplikasyona neden olabilir:
Acı; Kanser ve kanser tedavisi, vücutta ağrı ve acıya neden olabilir. İlaçlar ve diğer yaklaşımlar ile etkili bir şekilde kanserle ilgili ağrıyı tedavi edebilirsiniz.
Yorgunluk; Yorgunluk kanserli kişilerde sıkça görülür, ancak genellikle tedavi edilebilir. Kemoterapi veya radyasyon tedavileri ile ilişkili yorgunluk yaygındır, ama genellikle geçicidir.
Solunum zorluğu; Kanser veya kanser tedavisi nefes darlığına neden olabilir.
Bulantı; Bazı kanserler ve kanser tedavileri bulantıya neden olabilir. İlaçlar ve diğer tedaviler ile bulantıyı azaltabilirsiniz.
İshal veya kabızlık; Kanser ve kanser tedavisi bağırsakları etkileyebilir ve ishal veya kabızlığa neden olabilir.
Kilo kaybı; Kanser ve kanser tedavisi kilo kaybına neden olabilir. Kanser, normal hücrelerden besin çalarak onları mahrum bırakır. Bunu tedavi etmek zordur. Çoğu durumda, mide ya da damar içine yerleştirilen tüpler aracılığıyla yapay beslenme sağlanarak, kilo kaybı önlenmeye çalışılabilir.
Vücuttaki kimyasal değişimler; Kanser vücudunuzdaki normal kimyasal dengeyi altüst edebilir ve ciddi komplikasyon riskini artırabilir. Meydana gelebilecek kimyasal dengesizliklerin belirtileri ise; aşırı susama, sık idrara çıkma, kabızlık ve kafa karışıklığı gibi belirtilerdir.
Beyin ve sinir sistemi problemleri; Kanser yakındaki sinirlere baskı ve ağrı yaparak, vücudunuzun bir parçasının fonksiyonunu kaybetmesine neden olabilir. Baş ağrısı ve vücudunuzun bir tarafında zayıflık olarak inme gibi belirtiler genellikle beyin kanserlerinde görülmektedir.
Olağan dışı bağışıklık sistemi reaksiyonları; Bazı durumlarda vücudun bağışıklık sistemi sağlıklı hücrelere saldırarak kanser varlığına tepki verebilir. Paraneoplastik sendrom olarak adlandırılan bu çok nadir görülen reaksiyonlar, yürüyüş zorluğu ve nöbetler gibi belirti ve bulgulara yol açabilir.
Kanserin yayılması; Kanser ilerledikçe, vücudun diğer bölgelerine (metastaz) yayılabilir. Kanserin nerelere yayılacağı, kanser türüne bağlıdır.
Tekrar eden kanser; Kanser tedavisi görenlerde, kanserin tekrarlama riski vardır. Bazı kanserler diğerlerinden daha çok tekrarlayabilir.
Kanserin Belirtileri Nelerdir?
Kanserin yol açtığı belirti ve semptomlardan vücudun bir parçası etkilenir; kendine özgü bazı genel işaretler ile ortaya çıkan semptomlar, aşağıdakileri içerir:
- Yorgunluk,
- Cilt altında hissedilebilir kalınlaşma,
- İstenmeyen kilo kaybı ya da kilo alımı,
- Ciltte sararma, kararma ve deride kızarıklık,
- Kalıcı öksürük veya nefes darlığı,
- Yutmada zorluk,
- Ses kısıklığı,
- Kalıcı hazımsızlık ya da yemekten sonra rahatsızlık,
- Kalıcı, açıklanamayan kas veya eklem ağrısı,
- Kalıcı, açıklanamayan ateş ve gece terlemeleri,
- Ciltte açıklanamayan kanama veya morarma,
- Bağırsak ya da mesane alışkanlıklarında değişiklikler,
- İyileşmeyecek yaralar gibi değişiklikler ya da mevcut benlerde değişiklikler..
Kanser Teşhisi ve Tanı;
Kanserde erken tanı ve teşhis, genellikle tedavi için iy bir şans sunar. Bunu akılda tutarak, kanser tarama türlerine dahil olmanızda yarar var. Birkaç kanser için yapılan çalışmalar, tarama testleri ile erken konulan kanser teşhisinin hayat kurtardığını göstermektedir.
Doktorunuz kanseri tanısı için bir veya daha fazla yaklaşım kullanabilir:
Fizik muayene; Vücudunuzda bir topak, bir şişkinlik hissedebilirsiniz. Bu durumda doktorunuzun da muayenesi ile tanı konur. Bir fizik muayene sırasında, bu tür şişkinlikler,cilt rengi, bir organınızın farklılaşması, genişlemesi, vücutta olası anormallikler gibi belirtilere bakılarak, kanserin varlığı gösterebilir.
Laboratuvar testleri; İdrar ve kan testleri gibi laboratuvar testleri, doktorunuzun kansere neden olan anormallikleri teşhis etmesinde yardımcı olabilir. Örneğin, lösemi olan kişilerde, tam kan sayımı denilen ortak bir kan testi, beyaz kan hücrelerinin alışılmadık bir türünü ortaya çıkarabilir.
Görüntüleme testleri; Görüntüleme testlerinde, doktorunuz size fiziksel bir zarar verme ihtimali olmayan bir yöntem ile, kemikleri ve iç organları incelemek isteyebilir. Kanser tanısında kullanılan diğer görüntüleme testleri arasında; bilgisayarlı tomografi (BT) taraması, kemik taraması, manyetik rezonans görüntüleme (MRI), pozitron emisyon tomografisi (PET) taraması, ultrason ve röntgen gibi taramalar vardır.
Biyopsi; Biyopsi sırasında doktorunuz sizden, laboratuvarda test etmek için hücre örneği toplar. Numunenin alınması için birkaç yol vardır. Laboratuvarda, doktorlar mikroskop altında hücre örneklerinin bakar. Kanserli hücreleri ve normal hücreler incelenir.
Kanser Tedavileri Nelerdir?
Kanser tedavisinde kullanılan yöntemler ve kanser tedavisi seçenekleri şunlardır:
Cerrahi; Cerrahinin amacı kanseri mümkün olduğunca ortadan kaldırmaktır.
Kemoterapi; Kemoterapide kanser hücrelerini öldürmek için ilaçlar kullanılır.
Radyasyon tedavisi; Radyasyon terapisi, kanser hücrelerini öldürmek için, X-ışınları gibi yüksek enerjili ışınları kullanır. Radyasyon tedavisinde ışınlar, vücudun (eksternal radyasyon) dışındaki bir makineden gelebilir ya da vücudunuzun (brakiterapi) içine konabilir.
Kök hücre nakli; Kök hücre nakli, kemik iliği nakli olarak bilinir. Kemik iliği, kök hücrelerinden kan hücreleri yapan kemiklerin içindeki malzemedir. Bir kök hücre nakli, bir vericiden alınan kendi kök hücrelerinden oluşur.
İmmünoterapi; Ayrıca biyolojik tedavi olarak bilinen immünoterapi, kanserle savaşmak için vücudun bağışıklık sistemini kullanır. Bağışıklık sistemi, kanserli hücreleri saldırgan olarak tanımayabilir. İmmünoterapi bağışıklık sisteminizde kanserli hücreleri ‘görür’ ve bu hücrelere saldırır.
Hormon tedavisi; Bazı kanser türleri, vücudunuzdaki hormonlar tarafından etkilenebilmektedir.
Örneklerde, meme kanseri ve prostat kanseri yer alır. Vücuttan bu hormonların çıkarılması veya bunların etkilerini bloke edilmesi, kanser hücrelerinin büyümelerinin durmasına neden olabilir.
Hedeflenen ilaç tedavisi; İlaç tedavisi, kanserli hücrelerdeki anormalliklerin düzelmesini hedefler.
Klinik çalışmalar; Klinik çalışmalar kanser tedavisinde yeni yöntemler için çalışmalar yapmaktadır.
Kanserle Mücadelede Alternatif Tedaviler Nelerdir?
Hiçbir alternatif tedavi yönteminin, kanser tedavisi için etkinliği ispatlanmamıştır. Ancak alternatif tıp seçenekleri; yorgunluk, bulantı ve ağrı gibi, kanser ve kanser tedavisinin yan etkileri ile başa çıkma da yardımcı olabilir.
Kanser olan insanlar için yararlı olduğu tespit edilen bazı alternatif tıp seçenekleri şunlardır:
- Akupunktur,
- Hipnoz,
- Masaj,
- Meditasyon,
- Gevşeme teknikleri,
- Yoga..
Kanser ve Korunma Yolları;
Kanseri önlemek için kesin bir yol yok. Ancak doktorlar, hayatınızda yapacağınız bazı değişiklikler ve dikkat edeceğiniz bazı noktalar sayesinde, kanser riskini azaltmanın mümkün olduğu kanısında.. Kanserden korunma yolları şu şekilde;
- Sigarayı bırakın; Eğer sigara içiyorsanız, bırakın. sigara dumanı olan bir ortamda bulunmayın.. Akciğer kanseri gibi kanser türleri, sigaraya bağlı gelişebilmektedir. Şuan bunu durdurmanız, gelecekte kanser riskini azaltacaktır.
- Güneşe aşırı maruz kalmaktan kaçının; Güneşteki zararlı ultraviyole (UV) ışınları, cilt kanseri riskini artırabilir. Gölgede kalın, koruyucu giysiler giyin ya da cildinize güneş kremi uygulayarak güneşe maruz kalmayı önleyin.
- Sağlıklı beslenin; Meyve ve sebze açısından zengin bir diyet seçin. Tam tahıllar ve yağsız proteinler oldukça ideal.
- Haftanın her günü egzersiz yapın; Düzenli egzersiz kanser riskini azaltır. Haftanın her günü, en az 30 dakika egzersiz yapmaya çalışın.
- İdeal kilonuzu koruyun; Fazla kilolu veya obez olmak kanser riskini artırabilir. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz kombinasyonu ile, sağlıklı bir kiloyu korumak için çalışın.
- Alkolden kaçının; Alkol sizi olduğunuzdan çok daha yaşlı gösterecektir. Çünkü hücrelerin yaşlanmasına ve zayıflamasına neden olacaktır. Bu nedenle kanser riskini de arttırabilir. Dozunda veya hiç içmemeniz çok daha yararlı olacaktır.
- Aşılar hakkında doktorunuza danışın; Bazı virüsler kanser riskini artırır. Papilloma virüsü (HPV), hepatit B, ve karaciğer kanseri riskini artırır. Bu virüslere karşı aşı olmanızın, sizin için uygun olup olmadığını doktorunuza danışın.
KadınlaHerşey.com