Kadınla Herşey

Behçet Hastalığının Tedavisi Nasıldır?

Behçet Hastalığının Tedavisi Nasıldır?

Behçet Hastalığı, ilk olarak 1937 yılında Türk dermatoloji profesörü Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmıştır. Ağızda ve genital bölgelerde yaralara (aft, ülser) ve gözde inflamasyona (iltihaba) yol açan kronik bir hastalıktır. Deri altında, gözlerde ve neyinde kan damarlarının iltihaplanması sonucu oluşmaktadır. Bazı hastalarda artrite (eklem iltihabı), damar iltihabı ve tıkanmalarına, sindirim kanalında, beyin ve omurilikte inflamasyona da neden olmaktadır. Burada ‘iltihap’ kelimesiyle anlatılmak istenen, “mikropsuz” bir iltihaptır. Bu nedenle de bulaşıcı değilidir.

Behçet hastalığının kesin bir nedeni bulunmamakla birlikte, bu hastalığa sahip olma riski taşıyan kişilerde bir virüsün tetikleyici olması sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Bu rahatsızlığın tek bir tedavisi bulunmamakla birlikte hastalığın tedavisinde pek çok farklı cerrahî uzmanlığa sahip doktor beraber çalışmaktadır.

Behçet Hastalığını tamamen geçiren veya yok eden bir tedavi söz konusu değildir. Ancak, iyi planlanmış bir tedaviyle, çoğu olguda hastalık baskılanmakta, hastanın yakınmaları giderilmekte, hastalığın ilerlemesi durdurulmakta ve yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Tedavinin tüm aşamalarında hekim ve hasta arasında sıkı bir işbirliği  olması,tedavinin başarılı olması için oldukça önemli ve gereklidir.

behcet-tedavi

Tedavide amaç, yakınmaları azaltmak ve sakatlık ya da körlük gibi komplikasyonları (hastalığın neden olabileceği istenmeyen durumlar) önlemektir. Hangi ilacın seçileceği ve tedavinin ne kadar süreceği hastanın durumuna yani tutulan organ veya sistemlere bağlıdır. Bazı bulguların giderilmesi için bir kaç tedavinin bir arada kullanılması gerekebilir.

Behçet Hastalığında en çok kullanılan tedavi ise; yerel, bölgesel tedavidir. Ağrı ve rahatsızlığı ortadan kaldırmak için ülserlerin üzerine iltihabı azaltmak için kortikosteroid ya da acıyı azaltması için ağrı kesici merhem sürülebilir. Ağız ülserleri için gargara yazılabilir. Ağızdan alınan ilaçlar: Hastanın bulgularının şiddetine göre prednizolon gibi kortikosteroidler, azatioprin, siklosporin gibi immünosupresif (bağışıklık sistemini baskılayan) ilaçlar yazılabilir. Eğer bu ilaçlar bulgular üzerinde etkili olamazsa, siklofosfamid ya da metotreksat gibi diğer ilaçlar verilebilir. Tedavi etkili olsa dahi alevlenmeler görülebilir. Son yıllarda TNF-alfa engelleyici ilaçların da yararlı olduğuna ilişkin küçük olgu serileri vardır.

KadinlaHersey.com

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Kaynak gösterilerek alıntılama yapılabilir. Kadinlahersey.com