Az Su İçmek ve Zararları (Kilo Sorunu, Halsizlik ve dahası)
Az su içmek her şeyden önce canlılığın devamına karşı zorlayıcı bir tutumdur. Bilinir ki, bütün canlılarda olduğu gibi insan hayatında da suyun büyük önemi vardır. Hayata başlangıcımız bile suyla gerçekleşmektedir.
Su Neden Önemli?
Anne karnındayken bile bir su kütlesinin içerisinde hayat bulmaya çalışmakta değil miyiz? İnsan vücudunun %75-80 bile sudan oluşurken, bütün bu gerçekleri bilerek neden su tüketimimizi yeterince gerçekleştirmiyoruz? Az su içmenin zararları bütün insanlara yıllarca anlatılmaya çalışılmış bir bilgidir. Ancak bütün bu işaretleri bile bile su tüketimini kendi sağlığımız için hep ikinci hatta üçüncü planda tutmaktayız. Belki de bir şeylerin yolunda gitmemesinin en büyük sebeplerinden biri de budur.
Aslında yıllardır boğuştuğumuz bazı sağlık sorunlarının alt yapısında su eksikliği bulunmaktadır. Yıllarca yapılan araştırmalar neticesinde bilim insanlarının az su içmek hakkında ortaya çıkardıkları önemli bulgular vardır. Vücudumuzun ihtiyacı olan miktar kadar su tüketmediğimiz takdirde hiç ortada olmayan birçok hastalığı tetiklendiği görülmüştür. Düzenli ve yeterli miktarda su tüketimi hem sağlık hem de yaşam kalitesi açısından oldukça önemlidir. Suyun az ya da fazla tüketilmesi kendi kendimize verdiğimiz en büyük zararlardan olabilmektedir. Sonuç açık ve basittir; yeterli miktarda su tüketimi hayatımızı olması gerektiği gibi yaşamamızı sağlayacaktır.
Az Su İçmek Hamilelikte de Sakıncalı!
Günlük yaşantımızda birçok problemle karşı karşıya kalmaktayız. Yaşam şartlarımızdan dolayı bazen su içmeyi ihmal edebiliyoruz. Bazen “ben bugün hiç su içmedim” dediğimiz günler bile oluyordur. Bu durum kendimizi farkında olmadan sağlıksız hayata yönlendirmemiz olabilir. Öncelikle bilmemiz gereken, günlük ne kadar su tüketimine ihtiyaç duyduğumuzdur. Yeterli su tüketimi kadınlarda 2,7 lt (8-9 bardak) civarı iken, erkeklerde 3,7 lt civarındadır. Yeterli miktarda su içmeyen kişilerin çoğunda; yorgunluk, baş ağrısı, zihin güçlüğü vb. fonksiyon durmaları meydana gelir. Az su içmek hamileler açısından da risklidir. Özellikle kadınların hamilelik dönemlerinde daha fazla suya ihtiyaçları vardır. Çünkü bebeğin bir su plasentası içinde olduğunu ve onun içinde ayrıca vücuda su alımı gerektiğini de unutmayalım. Hamile olan kadınların normalden en az 1 litre daha fazla su tüketmesi gerekmektedir. Ancak bu noktada bebeğin sağlık durumuna göre en doğru bilgiyi doktorumuzdan alabiliriz.
Günlük tüketilen çay, kahve suyun yerini tutar mı?
“Su içemiyorum” diyenlerin en büyük dayanakları suya alternatif gördükleri içeceklerdir. Oysa ki, günlük tüketilen çay, kahve ya da diğer içecekler tüketmeniz gereken su miktarını etkilemez. Hatta fazla çay ve kahve tüketimi vücutta var olan suyu da tüketmenizi sağlayabilir. Bu nedenle her içilen bir bardak çay ya da kahveden sonra bir bardak su içilirse bu oran dengelenir ve vücudumuza zarar vermemiş oluruz.
Genel olarak az su içmenin zararlarına baktığımızda;
- Az su içmek ile ciltte kuruluk meydana gelebilir. Yeterli su almayan vücut mevcut suyu tükettiğinden cildimiz kurumaya başlayacaktır.
- Sindirim sisteminin çalışmasına büyük etkisi olduğu için yeterince su tüketilmediğin de sindirim sistemimiz etkilenmektedir.
- Halsizlik, yorgunluk, kalp ritminin bozulması gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
- Kemiklerin eklem yerlerinde bulunan sıvı azalacağından dolayı uzuv ağrılarınız ortaya çıkabilir.
- Vücut direncinin kuvvetlenmesinde suyun büyük etkisi vardır. Gereğinden az su tüketildiğinde vücut direnci azalır ve grip gibi rahatsızlıklara daha kolay yakalanabilirsiniz.
Ayrıca az su içmenin zararları olarak en çok özellikle kadınlarda kilo fazlalığı görülmektedir. Yeterli miktarda su içtiğimizde midemizde tokluk hissi olmaktadır. Bu da gereksiz ve sürekli yemek yeme hissini azaltacaktır. Sonuç olarak daha az yemek yeyip daha zinde ve formda vücuda sahip olmamızı sağlayacaktır.
Az su içmenin zararları oldukça fazladır ve bu dengeyi kuramadığımız da yaşam kalitemiz düşecektir. Kendimize iyilik yapmak istiyorsak önce kendimizden başlamalı ve su içmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Göreceğiz ki hem fizyolojik hem psikolojik sorunlarımızla daha kolay başa çıkıyoruz.
Her şey bir damla suyla başlamadı mı? O halde bir bardak su alıp arkamıza yaslanalım ve su içebilmenin keyfini çıkaralım.