Aids Tedavisi Neden Yok?

Aids hakkında hep merak edilen şudur: Aids tedavisi var mı? Bu hastalık tıbbın en yoğun çalıştığı alanlardan biridir. Ölümcül müdür, ne yazık ki henüz olumlu bir şey söylemek zor. Hastalığı yenenler olabilmiş mi, henüz böyle bir vakaya rastlanmadı ancak geciktirenler oluyor.

HIV ve AIDS

İnsan vücudu dışarıdan gelen mikroplara karşı dirençli olarak dizayn edilmiştir. Bir hapşurma eylemi, bir yara oluşması sonrası kaşıntı, bir grip hastalığı kısacası vücutta hissedilen -bizim için kötü tabir edilen- her tepkime, aslında vücudun bir şekilde mikroplara karşı direncinin göstergesidir. Vücut mikroplara karşı hazırlıklıdır. Kendi kendini savunma mekanizması vardır. Tıpkı yaranın kendini iyileştirmesi gibi.

İşte Aids hastalığı bu konu ile alakalı. Aids hastalığı ile Hiv virüsü bağlantısını duymuşsunuzdur. Aids virüsü olan HIV, o kadar büyük bir tahribat yapıyor ki, vücut buna karşı direnç gösteremiyor. Peki HIV virüsü vücutta ne yapıyor?

Aids ölümcül müdür, nasıl öldürür?

Hiv virüsü belli bir bölgenin kontrolünü ele geçirmeye çalışmıyor. Şöyle düşünelim, iltihap yada bir diş ağrısı düşünün. Sadece ilgili bölgeyi etkiliyor ve ağrı hissettiriyor. Mikrop bu bölgede amansızca direnip iltihabı büyütmeye, yayılmaya ve çevresini genişletmeye çalışıyor. Ancak, tahribata sebep olan bu olay karşısında vücut hemen o bölgeye savunma girişimine çoktan başlamış oluyor ve bu mücadele sırasında müthiş ağrılar hissediliyor. Çünkü vücudun bağışıklık sistemi tarafından mikroplara karşı bir karşı atak var. Bu atağa vücudun koruma atağı diyebiliriz. Ve bu atak, merkezi sistemden yönlendiriliyor. Ancak Hiv virüsü bütün bunları atlayıp işin temeline nüfuz ediyor. Yani saldırılara karşı koyan diğer bölgesel mikroplar yerine direk merkezi yönetim sistemine yöneliyor. Ve en büyük etkiyi yaparak merkezi ele geçiriyor.

Bunun sonucunda ise tahmin edersiniz ki artık merkez kontrolü olmayınca vücut ne yazık ki nereden tahribat uyarıları alırsa alsın merkezdeki yenilgi nedeniyle artık savunma mekanizmasının etkisini gösteremiyor. Ve bu yüzden Hiv denilen virüs, ikinci bir yedek merkezi savunma sistemi gibi bir durumun olmadığı vücutta, artık en kilit yeri tahribat etmiş olarak vücuda gelen hastalıklara kapı açmış oluyor. Bu yüzden Aids hastalığına yakalanan kişiler mikroplara karşı daha savunmasız kaldığı için, ufak denilen ve sağlıklı insanların kolayca atlatacağı hastalıklara yenilebiliyor, ölebiliyor. Çünkü merkez, artık bir virüsün kontrolünde!

Aids tedavisi var mı?

Aids neden tedavi edilemiyor, çaresi yok mu?

Tıp geliştikçe bu merkez savunma sistemini mahveden Hiv virüsüne karşı ilerlemeler ortaya konuyor. Ancak merkez yönetimine sahip bu virüsün gücü büyük olduğundan ve ele geçirilmesi en kritik ve de tehlikeli olan alanı yönettiğinden, bu virüse karşı ne yazık ki daha kesin bir sonuca varılabilmiş değil; bu virüse karşı direnç gösteren ve vücudun yenilmemesini sağlayan ilaçlar üretebilmesinin dışında. Sonuç olarak aids, tedavisiz hastalık ancak geciktirilebilir bir hastalıktır diyebiliriz.

Bilim insanları, insanların bağışıklık sistemini tahribata uğratan bu virüse karşı olarak, ne derece ondan daha kuvvetli bir bağışıklık sistemi ortaya koyabilecek çalışma yaparlarsa, işte o zaman HIV virüsünün yenilgisi kaçınılmaz olacaktır.

Sonuca varılamayan nokta şu; insanın neredeyse bütün hastalıklara ve çeşitli mikroplara karşı baş edebilecek bir bağışıklık sistemi var ve öyle güçlü tasarlanmış ki, hala o yapının gücünü keşfedip kullanabilen bu virüse karşı daha iyi bir yapı hazırlanabilmiş değil!

Şu aşamada Aids‘e karşı direnç sağlayan ilaçlarla ve tadavi yöntemleriyle kişiler kronik hasta olarak hayatlarını devam ettirmektedirler. Ancak tedavi sonucu Aids’ten tamamen kurtulma henüz mümkün değildir.